Page 97 - incirliovaweb
P. 97

Bir Dünya Kültür Mirası: Anadolu Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri  l2. BÖLÜM CHAPTER 2 75

eşeğin yönetiminde geçiyorlardı” (Yaranga, 2002: 64). Bununla         to go to the furthest countries of Asia Minor” (Yaranga, 2002:64).
birlikte Mantran, Anadolu’daki kervancıların büyük çoğunluğu-         In addition, Mantran assumes that the vast majority of those who
nun, uzun yolculuklara alışık ve bu gezginci hayatta eski göçe-       were engaged in the business of transport by caravans in Anatolia
be karakterlerini bulan Türklerden oluştuğunu varsaymaktadır          comprised those Turks who were accustomed to long journeys and
(Mantran; 1990:86). Uzun mesafelerden gelen kervanların Ana-          found their former nomadic characters in this itinerant life (Mantran,
dolu dışındaki coğrafî alanlardan geldiği göz önüne alındığında,      1990:86). Given that the caravans coming from long distances came
Anadolu’da rastlanan kervancıların değişik millet ve toplum-          from the geographical areas outsideAnatolia, it is understandable that
lardan olmaları anlaşılabilir bir durumdur. Örneğin, İranlıların      those who were engaged in the business of transport by caravans and
12. yüzyılın başından itibaren İstanbul-Konya-Tebriz hattında         encountered in Anatolia were from different nations and societies.
kervan ticareti yaptıkları bilinmektedir (Doğru, 1995:81). Ancak      For instance, it is known that Iranians carried out caravan trade in
geçmişte Anadolu’nun ulaşım sisteminde önde gelen unsur deve          the İstanbul-Konya-Tabriz line as of the early 12th century (Doğru,
kervanları olmuş; uzak mesafelerden, şehirlerarası ve pazaryer-       1995:81). However, the leading element in the transportation system
leri arasında sürdürülen develer ile taşıma işleri genellikle Yö-     of Anatolia in the past was the camel caravans and the transport by
rüklerce sürdürülmüştür. Batı Anadolu’da bu ulaşım sisteminin         means of camels that was maintained from long distances, among
egemenliği demiryollarının yaygınlaşmasına kadar devam etmiş-         cities, and among marketplaces was generally carried on by Yuruks.
tir. Hatta Kurtuluş Savaşı öncesinde, Muğla ve çevresinde bucak       The predominance of this transportation system in Western Anatolia
ve köylere inildikçe işleri sadece devecilik olan aileler ile karşı-  had continued until the flourishing of railways. Furthermore, before
laşmak mümkündü (Türkeş, 1973:97). Ege kıyıları ile iç kesim-         the Turkish War of Independence, it had been possible to encounter
ler arasındaki bağlantıyı sağlayan kervanlar ve kervan yolları 19.    those families that were only engaged in camel dealing as one had
yüzyıl ortalarındaki ulaşım sisteminde yaşanan büyük değişime         descended to subdistricts and villages in and around Muğla (Türkeş,
kadar önemini korumuştur. Ancak 19. yüzyılda Osmanlı İmpara-          1973:97). The caravans and caravan routes providing the connection
torluğu’nun kapitalist dünya düzeniyle hızlı bir bütünleşme süre-     between the Aegean coasts and the inner parts had preserved their
cine girmesine bağlı olarak yaşanan gelişmeler kervan yollarının      importance until the profound change in the transportation system in
eski önemini kaybetmesine neden olmuştur. Buna rağmen demir-          the mid-19th century. Nevertheless, the developments experienced
yollarının etki alanı dışında kalan çevrelerde, örneğin Muğla-Ay-     depending on the fact that the Ottoman Empire entered a rapid
dın arasında develer ile ticari malların taşınması 1930’lu yıllara    process of integration with the capitalist world order in the 19th
kadar sürmüştür. Bu tarihten sonra ise develerin yerini yavaş ya-     century caused the caravan routes to lose their former importance,
vaş motorlu araçlar almaya başlamıştır (Akça, 2002:46).               yet the transport of commercial goods by means of camels in the
                                                                      environments remaining outside the sphere of influence of the
                                                                      railways, e.g. between Muğla and Aydın, had continued until the
                                                                      1930s. Afterwards, however, camels gradually began to be replaced
                                                                      by motor vehicles (Akça, 2002:46).
   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102