Page 35 - incirliovaweb
P. 35
Bir Dünya Kültür Mirası: Anadolu Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri l1. BÖLÜM CHAPTER 1 13
bazı minyatürlerde rastlanan örnekler develerin ve deveciliğin gazavatnames, and surnames (Mahir, 2005:133). Likewise, the
Türklerin ekonomik ve kültürel tarihi içindeki önemini açık bir examples encountered in some miniatures explicitly document
şekilde belgelemektedir. Haçova meydan savaşını anlatan ‘Şeh- the importance of camels and camel dealing in the economic and
name-i Sultan Mehmed III’te yer alan bir minyatürde, bir savaş cultural history of Turks. In a miniature in ‘Şehname-i Sultan
sahnesi zengin bir kompozisyon ile betimlenmiştir. Bu minya- Mehmed III’, which narrates the Battle of Haçova (Keresztes),
türün sol alt köşesinde yük taşıyan develer, onların savaşlarda a war scene was described by means of some rich composition.
yük taşıma işlerinde kullanıldığını göstermektedir. Diğer yandan The camels carrying loads at the left bottom corner of this
develer, sefer ya da törenlerde çalınan büyük ‘kös’leri de taşımış- miniature show that they were used in carrying loads during wars.
lardır (şekil 3). Moreover, camels also carried the large ‘köss’ (kettledrums, big
drums) played during the campaigns or ceremonies (figure 3).
Develer, aynı zamanda değerli hediyelerdi. Dede Korkut
Kitabı’nda develerin kıymetli bir hediye oluşuna ilişkin birçok Camels were at the same time valuable gifts. The epic stories
ifade bulunur. Kanuni’nin Frankfurt’ta Kral Ferdinand’a gönder- in the Book of Dede Korkut contain many expressions regarding
diği hediyeler arasında dört tane devenin de bulunduğu biliniyor. the fact that camels were valuable gifts. It is known that the gifts
Örnekler, Anadolu’da develerin geçmişinin hem oldukça eskiye Suleiman the Magnificent sent to King Ferdinand in Frankfurt
dayandığını hem de değerli hayvanlar olduğunu göstermektedir also included four camels. The examples demonstrate both that
(Karadağ, 1941:39). the past of camels in Anatolia dates back to quite early times and
that they used to be valuable animals (Karadağ, 1941:39).
Geçmişte hayvanların yetiştirilmesi ve evcilleştirilmesi iş-
leri bilindiği gibi göçebelere özgü bir uğraştı ve hayvancılıkla As it is known, the tasks of raising and domesticating animals
uğraşan bu toplumların da kendilerine göre bir kültür ve mede- used to be occupations unique to nomads in the past and these
niyetleri vardı (Ögel, 2000:39). Özellikle Türkmenler göçebe societies, which dealt with animal husbandry, also had culture
kültür içinde at, koyun (özellikle de büyük ölçüde değer gören and civilization in their own way (Ögel, 2000:39). Especially
karakul koyunu) ve deve yetiştiriciliği ile tanınmışlardır. (Aba- Turkmens were known with horse, sheep (the substantially
zov, 2007:14). Tarihsel süreç içinde Anadolu’ya gelen Türk- appreciated Karakul sheep in particular) and camel husbandry
menler, burada da konar-göçer yaşam biçimlerini ve hayvan ye- within the nomadic culture (Abazov, 2007:14). The Turkmens who
tiştiriciliği temelli üretimlerini ana hatları ile yirminci yüzyılın had arrived in Anatolia in the historical process had maintained
başlarına kadar sürdürmüştür. Günümüzde Anadolu’da görülen in outline their nomadic lifestyles and their production based on
deve güreşleri esasen Türkmen kültürünü yansıtan birçok kanıt animal husbandry here as well until the early twentieth century.
The camel wrestles seen in Anatolia today essentially bear many
pieces of evidence that reflect the Turkmen culture. As it is known,